28 Mayıs 2014 Çarşamba

F1 Efsanesi: Ayrton Senna

    Ayrton Senna. Diğer bir deyişle yağmur adam.. Formula 1 tarihinin en efsanevi pilotlarındandı Ayrton Senna. Otoriteler gelmiş geçmiş en iyi pilot olarak gösterirler şu sıralar hayat mücadelesi veren Michael Schumacher ile ikisini. Peki neydi Senna'yı bu denli efsane yapan şey?

    Her şeyden önce pistlerdeki başarısı onu efsane olarak nitelendirmeye yeterliydi. 84 yılında 24 yaşındayken çıkmıştı ilk kez F1 pistlerine. Ve çıkar çıkmaz da hissettirmişti yeteneğini izleyici ve otoritelere. O sezon baştan sona yağışlı geçen Monaco grandprixinde kazanmıştı "rainmaster" lakabını. İlk şampiyonluğunu ise 4 yıl sonra yaşayacaktı Senna. ve 10 yıllık F1 kariyerine 3 şampiyonluk sığdıracaktı, ve bu 10 sezonun 9 tanesinde pilotlar klasmanında ilk 4 sırada yer bulacaktı kendisine. Böylesine başarılı olması efsane olarak anılması için elbette yeterliydi. Ama Senna'ya yetmedi. Senna bunların ötesinde insanlığı ile ön plana çıkacaktı ve gönüllere taht kuracaktı.

    Yıl 1992. Belçika GP. Yarış devam ederken Eric Comas kaza yapıyor. Parçalanan tekerleği kopan araç yol ortasında kalıyor. Eric Comas'ın hemen arkasında yarışa devam eden Senna, o an insanlığa bir ders veriyor. Henüz ortalığın toz dumanı dinmemişken, Comas'ın aracının yanından geçiyor ve hemen ileride aracını kenara çekip piste atlıyor. Comas'a yardıma koşuyor. Diğer rakipler iki aracın arasından geçip giderlerken. Koşup aracın kontağını kapatıyor olası bir yangın ve patlama ihtimaline karşı. Böylelikle belki de Comas'ın hayatını kurtarmakla kalmıyor, her şeyin 3-5 puan fazla almak demek olmadığını, insanlığın önde olması gerektiğini gösteriyor herkese. Bu kazadan 2 yıl sonra da Comas, kaza geçiren ve hayatını kaybedecek olan Senna için piste atlıyor, kırmızı bayraklara aldırmadan Senna'nın yanına gidiyor ve kalabalığı yarıp ona ulaşıyor. Fakat Senna doktorlar ve görevlilerin müdahalelerine rağmen çoktan hayatını kaybetmiş olacaktır.


    Ve o gün. Mayıs 1994. San Marino Grand Prixi. Formula 1 tarihinin en kara yarış haftası yaşanacaktı. Ve F1 severlerin hiçbir zaman hatırlamak istemeyeceği bir yarış haftasıydı. Sıralama turlarında Roland Ratzenberger, yarış esnasında da efsanevi pilot Ayrton Senna hayatını kaybedecekti. Ratzenberg, sıralama turlarında ön kanadı hasar gören aracı pite çekmek yerine bir tur daha atmayı tercih etti. Ve 306 km/saat hızına ulaştığında aracın kontrolünü kaybetti ve kaza yaptı. Sıralama turları durduruldu. Kazanın ardından hastaneye kaldırılan Ratzenberg'in doktorlarından açıklama geldi, Ratzenberg hayatını kaybetmişti. 12 yıl sonra ilk kez ölümlü bir kaza meydana gelmişti F1'de.


    Senna Ratzenberg'in hayatını kaybetmesine çok üzülmüştü, o kadar ki çevresindekilere artık emeklilikten bahsetmeye başlamıştı. Fakat toparlanmalıydı yarın yarış vardı ve katılması gerekiyordu. Kazanın ertesi günü yarış başlangıcında stop eden araca arkadan çarpan bir araç yüzünden güvenlik aracı piste girmişti. Kimilerine göre güvenlik aracı kontrolünde ilerleyen yarış, olması gerekenden yavaştı ve araçların lastiklerini istenilen sıcaklıkta tutamamıştı güvenlik aracı. Güvenlik aracı pisti terkettikten yalnızca iki tur sonra Senna, Tamburello virajını alamayarak 211 km/saat hızla duvara çarparak durabildi. Kırmızı bayraklar sallandı, yarış durduruldu. Hemen müdahale edildi doktorlar geldi. Fakat Senna hareket etmiyordu. Çok geçmeden araçtan çıkarıldı ve aracının hemen yanına pistin kenarına yatırıldı. İlk müdahalenin ardından helikopter ile hastaneye kaldırılsa da hayatını orada aracının yanıbaşında kaybetmişti. Belki de onun arzuladığı ölümdü bu, en mutlu olduğu yerde, pistin kenarında aracının hemen yanında.

   
Yarış devam etmek zorundaydı, yarışı Schumacher kazandı fakat hayatını kaybeden iki pilotun anısına kutlama yapılmadı. Senna da bunu düşünmüştü, kutlama yapmayacaktı eğer yarışı kazanırsa, çünkü Ratzenberg hayatını kaybetmişti. Senna'nın kazasından sonra aracından kendi kanına bulanmış bir Avusturya bayrağı çıkmıştı. Yani Senna eğer hayatını kaybetmeseydi, Ratzenberg'in bayrağını dalgalandıracaktı podyumda. Kısmet olmadı. O en mutlu olduğu yerde, kendini ait hissettiği yerde hayatını kaybetti.

Sevgiler.


25 Ocak 2014 Cumartesi

F1 1998 Belçika Spa Grand Prix

  Yıl 1998, yer Belçika. Formula 1'in Formula 1 olduğu zamanlardı. Ferrari - McLaren çekişmesi vardı Michael Schumacher- Eddie Irwine ikilisi Mika Hakkinen-David Coulthard ikilisi ile inanılmaz bir yarış içerisindeydi. Peki neydi bu yarışı efsane yapan şey? Baştan sonra yağmurlu geçen 1998 Belçika GP'sinin henüz 15. saniyesinde 13 araç birbirine girmişti. Evet, bir start düşünün ve 22 aracın 13 tanesi yarış dışı kalıyor.

  Şimdi öncelikle gelelim yarışın öyküsüne. Schumacher - Hakkinen çekişmesi had safhadaydı. yarıştan önce Hakkinen yalnızca 7 puan fark ile öndeydi ve Spa GP'si sondan 4. GP idi. Bu yüzden her anlamda çok önemli bir yarıştı. Yağmurlu geçen sıralama turlarında Mika Hakkinen ve David Coulthard kendilerine ilk iki sıradan yer bulurken Michael Schumacher ve Eddie Irwine ise 4. ve 5. sırayı paylaşabilmişlerdi. Schumacher şampiyonluk için mutlaka bu yarışı kazanmalıydı. Yarış günü geldi ve tüm pilotlar start/finish düzlüğünde yerlerini aldılar fakat olacaklardan haberdar değillerdi. Kırmızı ışıklar birer birer sönüp kalkış işareti verildiğinde Formula 1 tarihinin en olaylı yarışlarından birinin işareti de verilmişti. İlk iki viraj geçildiğinde hiçbir sorun yoktu. Yarışın henüz 15. saniyesinde nasıl çıktığı, nereden çıktığı hala bilinmeyen o büyük kaza meydana geldi. Mika Hakkinen'in de dahil olduğu 13 araç birbirine girmiş ve yarış dışı kalmıştı. Hiç beklenmeyen bu kaza sonrası yarış durdurulmuş ve F1 kuralları gereği tekrar start verileceği açıklanmıştı. Yarış dışı kalan pilotların yedek araçları alıp piste çıkabilmeleri için az zamanları vardı. Bu yüzden yalnızca 4 tanesi ikinci starta yetişebilmişti. Böylelikle 13 araçla tekrar start verildi fakat Hakkinen yetişemediği için yarışa katılamamıştı. Pilotlar klasmanında 7 puan geride olan Schumacher bu yarışı kazanırsa 10 puan alacak ve rakibi Hakkinen'in 3 puan önüne geçecekti.



  Yarış yoğun yağmur altında devam ediyordu. Michael Schumacher çok iyi gidiyordu ve birinci sıraya oturmayı başarmıştı. Yarış öylesine yağmurluydu ki pilotlar birer birer yarış dışı kalıyordu ve yarışın 25. turunda yalnızca 10 pilot yarışa devam ediyordu ve artık Schumacher rakipleriyle farkı açıp liderliğe koşarken tur bindirmelere başlamıştı. İşte 1998 Belçika GP'sini unutulmazlar arasına sokan o olay 25.turda meydana gelmişti. Takım arkadaşı yarış dışı kalan David Coulthard yarışta kalmayı başarmıştı fakat Schumacher tur bindirmek için ensesine binmişti. Formula 1 kuralları gereğince tur bindirecek olan aracın geçiş üstünlüğü vardı. Bu da David Coulthard'ın Schumacher'e yol vermesi gerektiği anlamına geliyordu. Fakat Coulthard bir türlü yoldan çekilmiyor ve Schumacher'e izin vermiyordu. Yol verdiği takdirde Schumacher'in önü açılacak ve takım arkadaşı ile arasındaki puan farkını açacaktı. Görüş mesafesinin oldukça düştüğü bir anda saatte 200 km hızla giden iki araç arasındaki mesafe saniyenin yüzde birinden daha azdı. Coulthard yoldan çekilmedikçe Schumacher agresifleşiyor ve sinirleniyordu. Bu esnada kimi otoritelere göre David Coulthard aniden frene bastı, kimi otoritelere göre de Schumacher görüşü azaldığından hızını kontrol edemedi. Sonuç olarak Coulthard'ın aracının arka kanadına çarptı. Bu kaza Schumacher'in aracının 3 tekerlekli kalmasına, Coulthard'ın aracının da arka kanadının kopmasına sebep oldu. İki araç da şans eseri pistte kalmış ve hareket ediyordu.



 İki takımın da pit alanında birden bir koşuşturmaca çıktı. Hazırlıklar başladı. Pite kadar gidebilirlerse yarışa devam edebilirlerdi fakat bu zaman kaybı Schumacher'i liderlikten edecekti. İki pilot da ard arda pit alanına girdiler, Schumi aracını mekaniklerin tamir etmesi için pit alanında durdurmadı ve garaja yanaştırdı, bu da yarışa devam etmeyeceği anlamına geliyordu. Hemen yan tarafta da McLaren-Mercedes'in garajı vardı. Coulthard da aracını buraya çekmişti. Schumacher aracından öfkeyle çıktı. Kaskını çıkardı, kulaklıklarını çıkardı, çok öfkeliydi. Herkes şaşkınlıkla Schumi'nin ne yapacağını anlamaya çalışıyordu. Schumi birden McLaren garajına doğru yöneldi, David Coulthard'a doğru hızlıca gidiyordu fakat muhtemel bir kavga araya giren mekaniklerin Schumi'yi zorla tutmasıyla önlendi. Schumi'yi oradan uzaklaştırdılar ve sakinleşti. Ama bu kaza onu 10 puandan ve çok büyük oranda da şampiyonluktan etti. İşte bu yüzden Formula 1 severler 1998 Belçika Grand Prix'ini efsane yarış olarak gösterirler. Tüm bu olanların ardından Coulthard yarışa geç de olsa geri dönmüş ve 5 tur geriden de olsa yarışı 7. olarak tamamlamıştır.



  O sezon Belçika'dan sonra Monza'da Schumacher 1. Hakkinen ise 4. oldu. Sondan bir önceki GP olan Nürburgring GP'de ise Hakkinen 1. ve Schumacher de 2. olmuştu. Son yarışta Japonya'da da Schumacher yarış dışı kaldı ve böylece Hakkinen 1998 Formula 1 Sezonu Pilotlar klasmanında şampiyon oldu.

  İşte böyleydi Formula 1 bundan 15 sene önce. Hırs vardı, heyecan vardı, uykusuz geceler vardı. Ne yazık ki artık bunlara çok uzağız..

Sevgiler..